Ttb Genel Sekreteri Vedat Bulut: “Ttb Merkez Konseyi tüm baskılara rağmen bilimsel gerçekleri savunmaya devam edecek”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin görevden alınması için açılan davanın duruşması Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, duruşma öncesi yaptığı açıklamada, “TTB Merkez Konseyi, her şeye rağmen mesleğin etik ilkelerinden taviz vermeden, meslektaşlarının emeği ve halkın sağlık hakkı için mücadele ederek bilimsel gerçekleri savunmaya devam edecektir. baskılar.” Çok sayıda meslek kuruluşu ve sendika, TTB’ye takviye için Ankara Dışkapı Adliyesi önüne geldi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin görevden alınması için açılan dava Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi çok sayıda demokratik kitle örgütü, sendika ve meslek odası Ankara Dışkapı Adliyesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
Dünya Tabipler Birliği temsilcileri ve CHP milletvekilleri Ali Şeker, İbrahim Kaboğlu, Sezgin Tanrıkulu ve Orhan Sarıbal ile HDP Grup Başkanvekili Beştaş’ın da katıldığı basın açıklamasına sendika ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri de TTB’ye destek verdi.
“TTB, SON GÜNLERDE OLDUĞUMUZ ADALETSİZLİKLERLE MÜCADELE EDEN DEMOKRATİK BİR KİTLE ÖRGÜTÜDÜR”
TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Türk Tabipleri Birliği (TTB), 70 yıldır bu topraklarda hekimlerin örgütlü sesi ve sağlık hakkı için kolektif bir irade ile çalışan, anayasal koruma altındaki bir kamu kurumudur. 6023 sayılı yazımızda; birinci sırada ‘özveri ve fedakarlık ile halk sağlığına ve hastalara hizmet, ideali bilen meslek geleneklerini korumaya ve geliştirmeye çalışmak’ ve ardından ‘üyelerinin maddi ve manevi hak ve menfaatlerini korumak’ yer almaktadır. TTB, tüm hekimlerin hakkını savunmak ve toplumun kaliteli sağlık hizmeti alması için çalışan bir meslek örgütü olmasının yanı sıra özellikle son günlerde yaşadığımız haksızlığa karşı mücadele eden demokratik bir kitle örgütüdür.
“GÜÇ SEÇİLMİŞ DEMOKRATİK CİHAZLARIN SORUNUDUR”
TTB şimdi yine hedefte. TTB Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı haksız ve hukuksuz bir şekilde halen cezaevinde. Bununla da kalmayıp seçimle göreve gelen Merkez Konseyi’nin amaç dışı çalıştığı gerekçesiyle görevden alınması için dava açıldı. Yetersiz anayasal koruma altında olmasına rağmen TTB için bir kanun değişikliği gündeme getirildi. Bunlar da az gelmiş olabilir, asılsız iddialarla tüm Merkez Konsey üyeleri hakkında soruşturma başlatıldığı da öğrenildi. Bunun sadece TTB ile sınırlı olmadığı açıktır. İktidar sorunu seçilmişlerde, demokratik aygıttadır. Hükümetlerin, seçimle gelenlerin canları istediği gibi davranmadıklarında yerlerini değiştirmeleri demokrasilerin değil, otoriter yönetimlerin uygulamalarıdır.
“TABİPLİK MESLEĞİNİN TOPLUMSAL SORUMLULUĞUNU OMUZLARINDA BİLEREK TTB’NİN ORGANİZASYON BÜTÜNLÜĞÜ DÜN SUSMADI, BUGÜN DE SUSMAYACAKTIR”
Hükümetin yıllardır uyguladığı neoliberal sağlık politikalarına, Sağlıkta Dönüşüm Programı’na ve sağlıkta özelleştirmeye karşı çıkan bir yapılanmayı tasfiye etmek ve/veya işlevsiz kılmak için elinden geleni yaptığı görülüyor. Algı operasyonlarıyla liderini özgürlüğünden yoksun bırakıyor; merkez kurulunu temelsiz tartışmalarla suçluyor; misyondan kurtulmaya çalışıyor.
TTB Merkez Yönetim Kurulu, tüm baskılara rağmen, mesleğin etik ilkelerinden taviz vermeden, meslektaşlarının emekleri ve toplumun sağlık hakkından ödün vermeden bilimsel doğruları savunmaya devam edecektir. Tıp mesleğinin toplumsal sorumluluğunu omuzlarında hisseden TTB’nin teşkilat bütünlüğü dün de susmadı, bugün de sessiz kalmayacak.
“TÜRK TIP DERNEĞİ İLE DAYANIŞMA İÇİNDE OLDUĞUMUZU İFADE ETMEK VE ONLARA DESTEĞİMİZİ SAĞLAMAK İÇİN BURADAYIZ”
Türk Tabipler Birliği’ne takviye güç veren Dünya Tabipler Birliği Temsilcisi Jacques de Haller, şunları söyledi:
“İki yıl önce Dünya Tabipler Birliği olarak kabul ettiğimiz ulusal düzeydeki tıp birliğinin bağımsızlığına ilişkin kararımızda, hükümetlerin ulusal düzeydeki tıp kuruluşlarının çalışmalarına bağımsız olarak müdahale etmemesini talep ettik. Tıpkı bu kararda olduğu gibi, hükümetler ulusal düzeyde tıp kuruluşlarının çalışmalarının mantığını anlamalı.Bu, doktorların ve hizmet ettikleri toplumun çalışma koşullarının daha uygun olmasını sağlamak için gereken tıbbi kanıtlar için dedik.Destek için buradayız. … Dünya Tabipler Birliği üyesi milyonlarca hekim adına buradayım ve bu, milyonlarca hekimin sizi desteklediği anlamına geliyor.”
“KARARIN SONUCU NE OLURSA OLSUN BU UMUTLARI BUGÜN YÜKSELTECEĞİZ”
Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Gürkan Altun’un yaptığı takviye açıklama şöyle:
“Keşke burada olup, pandemiden bu yana kesintisiz olarak görünür olan, hem birey hem de toplum sağlığı için çabalayan sağlık çalışanlarının temsilcileri olan doktorlarımıza teşekkür etmek için burada olsaydık. “Onların daha iyi hekimlik yapmalarını sağlayan uygulamaları kutlamak için burada olsaydık. Yarın TTB Merkez Yönetim Kurulu Başkanı’nın duruşması var ve propaganda suçundan yargılanıyor. Oradan hukuka uygun bir karar bekliyoruz, umutla. , ancak o umudu canlandırmak için bugün burada, TTB Merkez Konseyi’nin tüm üyelerinin görevden alınmasına yönelik bir rapor göndermek için buradayız.” Duruşma öncesi yine beraberiz, yine dayanışma içindeyiz. Kararın sonucu ne olursa olsun bugün o umutları yeşerteceğiz.”
“TTB, HALKIN SAĞLIK HAKLARINI KORUMAK İÇİN YILLARDIR ÖZENLE ÇALIŞIYOR”
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz şunları söyledi:
“Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak TTB’ye yönelik algı ve algı operasyonlarını kındığımızı bir kez daha belirtmek isterim. Hepinizin bildiği gibi TTB özerk, demokratik, anayasal bir meslek örgütü, kamu kurumudur. Anayasaya göre bu kuruluşların iki görevi vardır, birincisi üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak, mesleğin kamu yararına verilmesini sağlamak, mesleki dayanışmayı tesis etmektir. Anayasa ve kuruluş yasamıza kıyasla çok daha değerli bir görevimiz var.TTB, halkın sağlık hakkını korumak, sağlıklı bir ülke yaratmak ve sağlık sistemini bir bütün olarak iyileştirmek için yıllardır özverili bir şekilde mücadele ediyor. .”
“BU DAVA İLK MAHKEMEDE ÇIKACAK”
KESK Eşbaşkanı Şükran Kablan’ın takviye mesajı şöyle:
“Anayasayı ve uluslararası sözleşmeleri hiçe sayarak onlarca hukuksuz karara imza atan yargı, bu siyasi gücün vesayetinde onlarca karara imza atmıştır. Bugün bu davanın ilk duruşmada düşmesini umuyor ve bekliyoruz.”
“TTB’NİN HER ZAMAN YANINDAYIZ, SİZİNLE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
DİSK Bölge Temsilcisi Tayfun Görgülü’nün TTB davasına ilişkin konuşması şöyle:
“Ülkemizde sağlık alanındaki tüm gelişmelerde emeği geçen doktorlarımıza yönelik saldırıların maalesef artarak devam ettiğini görüyoruz. Bundan derin üzüntü duyuyoruz.” Bunları kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Her zaman doktorlarımızın ve TTB’nin yanındayız, yanlarında olmaya da devam edeceğiz.”
“BU MESLEK ODASI BİZİM ONURUMUZ, GURURUMUZ”
CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker şunları söyledi:
“TTB’ye yönelik bu saldırı boşuna değil ve iktidar uzun zamandır bunu hedefliyor. Çünkü yıllardır halkın eşit ve uygun fiyatlı sağlık hizmeti almasını savunuyorlar ve hükümet bunun için hiçbir şey yapmıyor. Bunlar. meslek odaları ülkenin geleceğini savunur, şehirlerin geleceğini savunur, sağlığını savunur ve bu konuda taviz vermez. Bu meslek odaları bizim onurumuzdur, gururumuzdur…”
ibradihaber.com.tr